1. Dünya Savaşı'nın en çarpıcı zaferlerinden biri olan Kut'ül Amare Zaferi'nin 109. yılı anılıyor. 29 Nisan 1916'da, Halil Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, 13.300 kişilik İngiliz ordusunu teslim alarak tarihe geçti. Bu zafer, sadece Osmanlı İmparatorluğu için değil, dünya savaş tarihi için de büyük önem taşıyor. Zaferin yankıları günümüze kadar ulaşmış olup, Türk milletinin azmi ve kahramanlığının sembolü olarak anılmaya devam ediyor. Zafere giden yol ise, zorlu ve kanlı bir mücadele süreciyle doluydu.
İngilizlerin Petrol Hedefi ve Yanlış Hesaplar
İngilizlerin Basra Körfezi üzerinden Bağdat'ı ele geçirme planı, stratejik öneme sahip petrole ulaşmayı hedefliyordu. Bağdat'a giden yol üzerindeki en önemli nokta olan Kut şehri, İngilizlerin ilk hedefi oldu. 3 Kasım 1914'te Basra Körfezi'ne çıkarma yapan İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer cephelerde yoğunlaşmış olması nedeniyle Basra'yı kolayca ele geçirdi. Ancak, General Townshend komutasındaki İngiliz 6. Tümeni, 22-23 Kasım 1915'te Selmanı Pak Muharebesi'nde ağır kayıplar vererek Kut'a çekilmek zorunda kaldı. Bu durum, İngilizlerin yanlış hesaplarının bir sonucuydu. Kut'un kuşatılmasıyla birlikte, İngilizler için umutsuz bir bekleyiş başladı. Savaşın seyrini değiştirecek bu zaferin ardındaki strateji ve kahramanlık hikayesi, bugün bile detaylı incelenmeyi hak ediyor.
Kut'ül Amare Kuşatması ve Çetin Savaşlar
27 Aralık 1915'te, Albay Sakallı Nurettin Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri Kut'u kuşattı. İngilizlerin Kut'u kurtarma girişimleri, Şeyh Saad (6 Ocak 1916) ve diğer muharebelerde başarısızlıkla sonuçlandı. İngiliz ordusu ağır kayıplar verdi ve açlık ile hastalık sorunları da eklendi. Hint tümeninin dini gerekçelerle at eti yemeyi reddetmesi, açlık sorununu daha da kötüleştirdi. Bu zor şartlara rağmen Osmanlı ordusu, stratejik hamleleriyle İngilizleri her defasında geri püskürttü. İngiliz General Aylmer'in azledilmesi ise bu başarısızlıkların bir göstergesiydi. Sonunda, General Townshend, 29 Nisan 1916'da teslim olma kararı aldı. Bu karar, İngilizlerin savaştaki üstünlüğünü tamamen yitirmesinin bir sonucuydu.
Teslim Olma ve Zaferin Anlamı
Teslim olma süreci, İngilizlerin para teklifleri ve pazarlık girişimleriyle de renklendi. Ancak Osmanlı Genelkurmayından gelen net cevap, paraya ihtiyaç duyulmadığı ve kayıtsız şartsız teslim olmaları gerektiğiydi. General Townshend'in teslim olma mektubu, İngiliz ordusunun ağır durumunu ve Osmanlı ordusunun gücünü açıkça göstermektedir. Teslim olan 13.300 kişilik İngiliz ordusunun arasında 5 general ve yüzlerce subay bulunuyordu. Kut'ül Amare'nin düşmesi, İngiltere'nin I. Dünya Savaşı'ndaki prestijini ciddi şekilde zedeledi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun savaştaki moralini yükseltti. Çanakkale Zaferi'nden sonra elde edilen bu zafer, Osmanlı ordusunun gücünü ve direncini tüm dünyaya gösterdi. Bu zafer, Irak'taki savaşın seyrini değiştirdi ve İngilizlerin Bağdat'ı ele geçirme planlarını tamamen alt üst etti. Kut'ül Amare Zaferi, Türk tarihinin unutulmaz zaferleri arasında yer almaktadır.