31 Aralık 1954'te Sivas, Şarkışla'nın Elmalı köyünde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu olan Yazıcıoğlu, henüz 14 yaşında Şarkışla'daki Genç Ülkücüler Hareketine katılarak siyasete atıldı. 1972'de Ankara'ya yerleşen Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev aldı ve daha sonra Genel Başkanlık görevini üstlendi. Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu genel başkanı olarak da siyasette aktif rol oynadı. 1980 darbesinin ardından "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nda yargılanarak 7,5 yıl hapis cezası çekti, ancak davası beraatle sonuçlandı. Bu süreçte bile milliyetçi duruşundan ödün vermedi ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra siyasi hayatına devam etti. Yazıcıoğlu'nun siyasi kariyeri, Milliyetçi Çalışma Partisinde (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı, Sivas milletvekilliği ve 1993 yılında kurduğu Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanlığı gibi önemli görevleri içermektedir. Yazıcıoğlu, siyasi hayatı boyunca milli iradeye ve demokrasiye olan bağlılığını her fırsatta dile getirdi.
28 Şubat Postmodern Darbesine Karşı Duruş
Muhsin Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbesine karşı mücadele eden isimlerden biriydi. "Ordu göz bebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam" sözüyle bilinen Yazıcıoğlu, darbelere karşı tavizsiz duruşuyla tanınıyordu. Siyasi hayatında her zaman darbelere karşı çıktı ve millet iradesinin yanında yer aldı. Görüşlerini yüksek sesle dile getiren ve demokratik değerleri savunan bir siyasetçi olarak hafızalara kazındı. O dönemde olduğu gibi sonrasında da birçok kişiye ilham kaynağı olmuştur. Onun cesareti ve kararlılığı, Türk siyasi hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Yazıcıoğlu'nun bu duruşu, Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesinde önemli bir yere sahiptir.
Helikopter Kazası ve Mirası
25 Mart 2009'da, 2009 yerel seçimleri için Kahramanmaraş'ta miting sonrası Yozgat'a giderken içinde bulunduğu helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti. Kazada Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Kazanın ardından yapılan arama kurtarma çalışmaları sonucu cenazeleri bulunmuş ve 31 Mart 2009'da Kocatepe Camisi'nden son yolculuğuna uğurlanmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenazesi, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi. Yazıcıoğlu, vatanseverliği, cesareti, şiirleri ve siyasi duruşuyla hafızalarda yer etmiş bir liderdir. Onun anısı, bugün de birçok kişi tarafından saygı ve özlemle anılmaktadır. Birçok alanda kendisini anmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Şiirlerindeki Vatan ve Millet Sevgisi
Muhsin Yazıcıoğlu, sadece siyasetçi değil, aynı zamanda yetenekli bir şairdi. Vatan ve millet sevgisini şiirlerinde dile getiren Yazıcıoğlu'nun şiirleri, ölümünden sonra da sevenleri tarafından hatırlanmaya devam etti. Helikopter kazası sonrası karlar üzerinde bulunan naaşının anımsattığı "Üşüyorum" şiiri, onun ruh halini yansıtan ve ölümsüzleşen eserlerinden biridir. Bu şiirde vatan sevgisi ve özlemi hissedilir. Aynı şekilde, cezaevinde yazdığı "Gül" şiiri ise, umuda ve sevgiye olan inancıyla dikkat çekmektedir. Yazıcıoğlu'nun siyasi görüşlerinin ötesinde, insani yönü ve şiirleri ile de geniş bir kitle tarafından sevilmiş ve anılmıştır. Onun eserleri, Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Türkiye ve Pakistan'da birçok cami, cadde, okul ve parka ismi verilerek anısının yaşatılması ise bunun bir göstergesidir.